Okaliptüs ağacı, mersingiller familyasında yer alan ve 600'den fazla türü bulunan çok yönlü bir ağaç türüdür. Bu ağaç, tıbbi ve endüstriyel kullanımıyla dikkat çeker ve her mevsim faydalanılabilmesi mümkündür. Okaliptüs ağaçlarından en yüksek verim Eylül ve Ekim aylarında elde edilse de, yıl boyunca yeşil kalır. Geçmişten günümüze, bataklıkları kurutarak yerleşim yerleri oluşturma amacıyla yaygın olarak kullanılmıştır.

Her ne kadar anavatanı Avustralya olsa da, Fas, Portekiz, Brezilya ve İspanya gibi birçok ülkede yetişebilmektedir. Türkiye'de ise ilk olarak Muğla'nın Dalaman ilçesinde yetiştirilmeye başlanmış ve ardından Akdeniz sahil bölgelerine yayılmıştır. Aynı şekilde Ege bölgesinde de rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Geniş gövde ve uzun boyları ile dünyanın en uzun ağaçları arasında yer alır. Büyük gövdeleri sayesinde 1000 litreye kadar suyu çok rahat çekebilmektedirler, bu nedenle bataklık çevrelerinde kullanımı oldukça yaygındır.

Okaliptüs ağaçlarının gövdeleri, kırmızı ve gri tonlarındadır. Meyveleri bol miktarda tohum içerir. Yaprakları ise gövdelerine yapışık vaziyette ve mavi, yeşil tonlarındadır.

Okaliptüs ağaçlarının yapısındaki yüksek oranda sineol maddesi ve eterik yağı sayesinde birçok hastalığa şifa olduğu bilinmektedir. Bu ağaçlar bataklıkları kurutarak sıtma hastalığının önüne geçmekte de etkilidir. Güney sahillerimizde yer alan bataklıklar, okaliptüs ağaçları sayesinde kurutularak sıtma hastalığının önüne geçilmiştir. Tüylü yapısı sayesinde tarım alanında da oldukça faydalıdır; bitkileri hastalanmalarına neden olan toz ve dumanlardan korur.

İçeriğindeki zengin besin kaynakları ve yağlar sayesinde solunum yolu rahatsızlıklarında etkilidir. Boğaz ve burun iltihaplarını kesmenin yanı sıra öksürük ve balgama da çözüm olmaktadır. Ayrıca nefes darlığı, kabızlık, ateşlenme, bronşit, nevralji (Sinirler üzerinde yoğun ve batıcı acı), romatizmal ve üreme hastalıkları gibi birçok derde deva olmaktadır.

Okaliptüs ağacının faydaları arasında ağızdaki kötü kokuları gidermesi ve bedeni daha zinde ve güçlü tutması da yer alır. Sadece ağız yoluyla tüketimi söz konusu değildir, aynı zamanda antiseptik olarak da dışarıdan deriye uygulanarak birçok yaranın ve tahriş olan bölgelerin daha hızlı bir şekilde iyileşmesine yardımcı olur.

Okaliptüs ağacının kullanım metotları oldukça çeşitlidir.

Okaliptüs ağacının yaprakları ezilerek macun ya da lapa şekline getirilir ve sorunlu bölgelere merhem gibi sürülerek kullanılabilir. Buhar banyosu için ise yapılması gereken, bir kapa konulan yaprakların üzerine kaynar su dökmek ve hemen başımızı ve kabın üzerini de örtecek şekilde havlu ile kapatmaktır. Ardından oluşan buharı derin bir şekilde solumak gerekmektedir. Gece yatmadan önce yapraklarını bir suya koyun ve sabah kalktığınızda bu su ile ağzınızı gargara yaparsanız kötü kokulardan kurtularak gün içerisinde rahat edebilirsiniz.